İstanbul ve Laleler

Baharın kendini hissettirdiği ve lale festivalinin de başladığı bu günlerde İstanbul'a gitmemek olmazdı.
Sabah erken saatte önce hızlı tren ve Eskişehirden ekspres trenle öğlen saatlerinde Haydarpaşa Garına vardık. 

Vapurla  Beşiktaş'a geçtik. Yol boyunca bize eşlik eden martılara simit attık. Vapurda demli bir çay içmek ve etrafı seyretmek yol yorgunluğumuzu üzerimizden bir çırpıda attı.


 Etrafta bakacak o kadar çok şey vardı ki yol bir anda kısaldı..
Beşiktaş'da otobüsler oldukça kalabalıktı. Lale festivalinin başladığını duyanlar soluğu Emirgan Korusunda almaya çalışıyordu. Ortaköy her zamanki kalabalığı ile bize merhaba dedi, Bebek Parkı ve Rumeli Hisarı da güneşi gören İstanbulluların akınına uğramıştı, kimi balık tutuyor, kimi sahilde yürüyüş yapıyordu. Yaklaşık 1.5 saat süren yorucu bir yolculuktan sonra Emirgan Korusu'na vardık.
Laleler muhteşemdi. 
Muscari çiçekleri (Arap Sümbülü)
 
Bizi bekleyen bir surpriz de ağaçlarda saklıydı. Korunun asıl sahipleri sincaplar bir ağaçdan diğerine oldukça seri bir şekilde hareket ediyordu. Aşağıda yaşanan kalabalık onları ürkütmüş olmalıydı. 
Bu sevimli sincapları rahat bırakıp koruda gezmeye devam ettik. Parkta ilginç temalar oluşturulmuştu. Laleler, çuha çiçekleri ve muscari çiçekleri ile birlikte.. 
ve parkın diğer sakinleri ördekler sakin bir şekilde havuzda yüzmekte ve kendilerine atılan simitleri yemekle meşguldüler.
  
Yağmur atıştırmaya başlayınca parktaki gezimizi sona erdirmek zorunda kaldık ve gezimize İstiklal Caddesi'nde devam etmeye karar verdik ama oraya ulaşmamız yine 1.5 saatimizi aldı.
 

İstiklal Caddesi her zamanki gibi ışıl ışıl ve kalabalıktı. Film festivalinin de bu kalabalıkta etkili olduğunu düşünüyorum. 
Yorucu ama mutlu bir şekilde Ankara'ya geri döndük.    Oya ELHAN